Bir Anlık Bir

Döndürülmezse yalanlar güne, ışığa çıkmazdı perdeler
Bir gün konuştu benimle kör aynalar,
Yasaklanmış, günahlanmış bütün rüyalar.
Neden diye sorma dedi hep anneler,
Belki kaza belki istek,
Bir anlık bir zevk..

Öldürülmezse arayanlar edebine, açığa çıkmazdı kahpeler
Bir gün korundu benimle tüm yalanlar,
Saklanmış, tuzaklanmış bütün kadınlar.
Nereden diye sorma derdi hep sahneler,
Bir vardın bir yoktun belki As'a belki ürkek,
Bir anlık bir şevk..

Jülide Arora

Bir vardı

Bir yanlış vardı gözlerimde, iki de soru.
Üzülmüşmüydün? Üzmüşmüydüm?
Sonralara attım hep, gelir dedim kayıklarla cevaplar..
Ne kadar sonra, o kadar açık..
Sen kahverengiyi severdin, kazakların kahverengi.
Ben açıkları sevdim, seçik olmayanları.

Bir alış vardı sözlerimde, iki de doğru.
Üzülmüştün, üzmemiştim.
Öncelere geldim hep, gelin kedim, bir de dualarla sevaplar...
Ne kadar anma, o kadar kaçık.
Ben kahveleri severdim, sabahlarım edilgendi.
Sen balçıkları sevdin, secde kapanmaları..

Bir kaçış vardı öpmelerinde, iki de konu.
Üzmüştün, üzülmemiştim.
Bazıları sövdün hep, bilirim dedin, bir de duvaklarla seraplar...
Ne kadar saçma, o kadar yoksul.
Biz kendimizi severdik, anlarımız dikendi.
Siz alçakları sevdiniz, ''öc''de kapışmaları...


Bir aldanış vardı ellerimizde, iki de kapanış.


Jülide Arora

Tarih

Senin kadar genç olsam tarih,
Senin kadar karışık, kanlı, bıçaklı.
Ben susarım duvarlara..
Onlar kilolarca ''bağırsak'' getirir kucağıma..
Metreleri bağırsak, solucanlar gibi.
Bir kussam sütlü emmelerine;
ki bir gün anlasam seni tarih,
Yarınım yazmak, bugünüm artık yeter.
saçlarımı ancak bacaklarının arasından bir sayı çeker,
ki bu sayı kutsaldır meryemlerin bağrında,
Var olmamış demekki,
Bakire kalmış çocuklu kadınlarda.
Senin kadar geç olsam tarih,
Senin kadar alışık, akışık, sıvışık.
Ben örtünürüm tuvalet plakalarına..
Onlar'ca sifonlar rezervasyon yaptırır ocağıma..
Metresleri korusak, sokulmalar gibi..
Bir sussam küflü memelerine;
ki bir gün anlasam seni tarih,
Yarınlarım azmak, dünlerim artık beter.
Aflarımı ancak dudaklarının arasından bakire adayı bekler,
ki bu ruhsaldır erdemlerin ağında.
Var olmamış demekki,
Havada kalmış ölü akıllarda.
Asılı kalmış, çürümüş, mızraklanmış, diri masallarda.
Bir anlasam seni tarih,
Senin kadar güç olsam tarih.

Jülide Arora

Bir Sigara Sonrası

Uzanır adam her sigara öncesi, balgamlarını akıtır bakirliğinden,
Zevklenir adam her sigara bitimi; utancından duvarlara yapışan nü portlere,
Bilir ki adam,
Hazza akıtır balgamlarını,
Emanet eder farklı tenlere çocuklarını,
Her sigara öncesi...
Yarınki çocuklarını(!)

Mutlu olur adam her sigara sonrası, tereyağlı şekerinin dişine yapışan parçalarını sakınır parmaklarından,
Havada zehirlenen çocuklarını, dışarı tükürüp nefes almalarına zin verircesine özenle zehirler öldürür adam,
Hazlanır (asla) doğmayacak olan çocuklarından..
Sevmez onları ölmedikleri zaman..

Ben bir türlü sevemedim her sigara sonrasını, ama çok sevdim çocuklarımı,
Her sigara yakışı..
Tereyağlı şekerini tamamladım esmer tenli çocuğumun bir sigara sarımı,
Diğerlerinin zehirlenmesini izleyip adama emanet etme sırası.

Jülide Arora

Ay Başı

Temizlenir kadın her ay başı; pis kanını akıtır mahreminden,
Tiksinir kadın her ay başı; kendinden,
Bilir ki kadın,
Boşuna akıtır bir koca ay hazlarını,
Emanet eder beyaz pamuklara çocuklarını,
Her ay başı...
Doğ(a)mayacak çocuklarını (!)

Mutlu olur kadın her ay başı sonrası; elma şekerinin kıtırtısını sakınır gözlerinden,
Emilmiş yavrularını, pamuklarının poşetlerine özenle giydirip çöpe emanet eder kadın,
Tiksinir doğ(a)mamış çocuklarından,
Sevmez onları her ay başı.

Ben bir türlü sevemedim her ayın başını; ama çok sevdim çocuklarımı,
Her ay başı sonrası.
Elma şekerini tamamladım mavi gözlü çocuğumun bir ay sonrası.
Diğerlerinin beyaz pamuk poşetlerini hazırlama sırası.




Jülide Arora